28 Temmuz 2013 Pazar

Ouse Nehri'nde bulunduğunda ceketinin cepleri ağır taşlarla doluydu

Virginia Woolf, on dokuzuncu yüzyıl İngiltere’sinde, Viktorya tarzı yaşamın olanca ağırlığıyla hissedildiği bir dönemde dikiş dikmekten hoşlanmayan, çamaşırlarını tutturmak için çengelli iğne kullanan bir kadındı. Ekmek ve pasta hazırlamayı sevmez, portakal reçeli yapmazdı.

Virginia Woolf

On üç yaşındayken annesinin ani ölümüyle ağır bir sinir hastalığına yakalandı. İyileşmesi uzun zaman aldı.

Virginia için mutluluğun karşılığı baloda dans etmek yerine, bir kitapla karanlık bir köşeye çekilmekti. Bir gün, bir mefruşat dükkanından yeşil bir döşemelik kumaş satın aldı. Çok beğendiği kumaştan gece elbisesi diktirdi. Ancak bu hareketi erkek kardeşi George tarafından hakarete uğramasına yol açtı. Virginia Woolf sık sık ortaya çıkacak sinir krizlerinin hissettirdiklerini her defasında aynı sözle tarif etti: “Başarısız.”

Sürekli bir hayal kırıklığı içindeydi.

1904'te babasının ölümünden sonra ağır bir sinir krizi daha geçirdi. 1912 yılında Leonard Woolf’le evlendi. 28 yıl boyunca Virginia, Leonard'ı hayatta herkesten çok sevdi. Tutkudan mahrum evliliklerinde kendini yazılarına bıraktı.

Kendine Ait Bir Oda feminist hareketin klasik bir kitabı olarak kabul edildi. Kadınlara, “Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!” diye seslendi.

Depresyon geçirip sinirlerine hakim olamadığında, yaşadığı dönemde sinir hastası kadınlara uygulanan tedavi şekliyle tecrit ediliyordu. Ölümünden bir gün önce doktoru muayene ettiğinde, “Bana dinlenme kürü vermeyeceğinize söz verir misiniz?” demişti.

Virginia Woolf, 28 Mart 1941'de intihar eti. Ölümü seçen Woolf'un cesedi Ouse Nehri'nde bulunduğunda ceketinin cepleri ağır taşlarla doluydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder