27 Ocak 2014 Pazartesi

1635 yılında, bugün, sarayın odunluğunda boğularak öldürülmüştü

“Bülbülün dili, belası...”
Güzel sesi yüzünden ömrünü kafeste geçiren bülbülle, engel olamadığı hicivleri (yergi) yüzünden canından olan şair Nef’i’nin kader birliğine yakışan bir söz. 1635 yılında, bugün (27 Ocak günü), sarayın odunluğunda boğularak öldürülmüştü Nef’i. Cansız bedeni İstanbul Boğazı’nın sularına bırakılmıştı.  

On yedinci yüzyılın Erzurum’unda dünyaya gelen Nef’i, küçük yaşlardan başlayarak iyi bir eğitim gördü. Türk edebiyatının önemli eserlerini okudu, Arapçayı ve Farsçayı öğrendi. Sultan I. Ahmet zamanında sarayda görev aldı, II. Osman ve IV. Murat dönemlerini yaşadı.

Yazdığı hicivler yüzünden öldürülen Şair Nef'i

“İtikadımca kelb, tahirdir”
Osmanlı sarayında yıldızı sönmeyen Nef’i, hicivleriyle devrinin önde gelen devlet adamlarının nefretini üzerinde topluyordu. Nef’i’den hazzetmeyenlerden biri de Vezir Tahir Efendi’ydi. Kendine yöneltilen hicivlere tahammül edemeyen Tahir Efendi, şaire köpek anlamına gelen “Kelb” sözünü söylemişti. Nef’i’nin cevabı ise gecikmemişti: “Bize kelb demiş Tahir Efendi/İltifatı bu sözüyle zahirdir/Maliki’dir benim mezhebim zira/İtikadımca kelb, tahirdir.”

Nef’i savunmasında, tahir isminin ‘temiz’ anlamına gelmesi, Maliki inancında insanların köpeği temiz bir hayvan olarak kabul etmeleri nüktesinden yola çıkarak paçayı kurtarmıştı.

“Mübarek terinizdir!”
Bir gün Sultan IV. Murat, Nef’i’nin hiciv şiirlerinin derlendiği eseri Siham-ı Kaza’yı okurken güçlü bir gök gürültüsü duydu. Hemen ardından şiddetli bir yıldırımın düşmesini işaret olarak algılayan sultan, şairin bir daha asla hiciv yazmamasını emretti. Ancak kendine engel olamayan Nef’i, Vezir Bayram Paşa hakkında verip veriştirdi.  

Halk arasında anlatılıp bugünlere gelen hikayeye göre, Nef’i’yi IV. Murat’a şikayet etmek üzere bir dilekçe kaleme alınıyordu. Başarılı ve yetenekli bir şair olduğundan suçlayanlardan bazıları kararsızdı. Dilekçeyi yazan zenci katibin kaleminin mürekkebi sayfaya damlayınca katip telaşlandı. Bunun üzerine Nef’i kendini tutamayarak “Telaşlanmayınız efendim, mübarek terinizdir” sözünü söyleyiverdi. Böylece kararsız olanlar da fikrini değiştirdi ve Nef’i öldürüldü. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder