Yavuz
Selim, Kanuni Süleyman ve III. Murat dönemlerini görmüş Mimar Sinan, Osmanlı topraklarını
eserleriyle donatmış.
Sinaneddin
Yusuf, Kayseri'de dünyaya gelir. 1511 yılında Yavuz Selim zamanında devşirme
olarak İstanbul'a getirilir ve Yeniçeri Ocağı’na alınır. Ocakta dülger olur ve böyle
başlar ustalık hikayesi.
Sinan'ın "Kalfalık Eserim" dediği İstanbul'daki Süleymaniye Camii |
Yavuz
Selim'in Mısır Seferi’ne katılır. Kanuni Süleyman’ın Belgrad Seferi’nde
yeniçeri, Rodos Seferi’nde atlı sekbandır. Mohaç Meydan Savaşı’nda gösterdiği
yararlılıklardan ötürü acemi oğlanlar yayabaşılığına yükselir. Terfilerini
zemberekçibaşılık ve başteknisyenlik izler. Kanuni Süleyman’ın İran Seferi
sırasında, Van Gölü'nde karşı sahile gitmek için iki hafta gibi kısa sürede üç
kadırga yapıp donatır. Bağdat Seferi’ndeyse Van Kalesi kuşatması sırasında, göl
üzerinde nakliyat yapan kalyonlara top yerleştirir. Hayatındaki dönüm noktası,
1538 yılındaki Kara Boğdan Seferi’nde gerçekleşir.
Osmanlı
ordusu Prut Nehri kıyısında kalmış, daha ileriye gidememektedir. Nehri
geçebilmek için güçlü ve yüksek bir köprü şarttır. Ancak tüm çabalara karşın
bataklık alana kurulan tüm köprüler büyük bir gürültüyle çökmektedir. Vezir
Lütfi Paşa’nın emriyle köprünün yapım görevi Sinan’a verilir. Sinan, on gün
gibi kısa bir sürede istenen köprüyü inşa etmeyi başarır. Bundan böyle Sinan,
on yedi yıl süren yeniçerilik hayatının ardından kırk dokuz yaşında bir
mimarbaşıdır.
Sinan'ın "Ustalık Eserim" dediği Edirne'deki Selimiye Camii |
Sinan’ın, mimarbaşılığa getirilmeden önce yaptığı Halep’teki Hüsreviye Külliyesi, buradaki ilk büyük Osmanlı eseridir. İstanbul’daki ilk eseri olan Haseki Külliyesi, Haseki semtine adını vermiştir. Dört yarım kubbenin ortasında merkezi bir kubbe planında ortaya çıkan Şehzade Camii, daha sonra yapılan tüm camilere örnek oluşturacaktır.
“Kalfalık
eserim” dediği Süleymaniye Camii, İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Dünyanın
en güçlü yöneticisinin emriyle, dünyanın en büyük mimarı tarafından, dünyanın
en güzel şehrine yapılacak anıt eser muhteşemdir.
Klasik mimaride doruk noktası Selimiye |
Sinan’ın
eserleri Osmanlı medeniyetini Balkanlar’ın içlerine kadar taşır. Neredeyse 450
yıla yakın bir süre ayakta kalmayı başarmış, ancak savaşta yıkıma uğramış
Bosna-Hersek’teki Mostar Köprüsü, Sinan’ın denetiminde yapılmıştır. Nobel
Edebiyat Ödülü’nü kazanan yazar İvo Andriç'in romanına konu olan Vişegrad'daki
Drina Köprüsü de Sinan’ın eseridir.
Savaşta yıkılan Mostar Köprüsü Sinan'ın denetiminde yapılmıştı |
Kubbet-üs-Sahra’nın onarımı, Kanuni döneminde Sinan tarafından yapılır. İslam’ın en kutsal mekanı Kabe’de, Harem-i Şerif’i çevreleyen revaklar ve kubbeler de Sinan tarafından onarılır. Sinan, Ayasofya’ya da büyük özen gösterir. Ayasofya’nın kubbesini onararak çevresine takviyeli duvarlar yapar ve eserin günümüze sağlam olarak gelmesine katkıda bulunur.
Mimar
Sinan 92 cami, 52 mescit, 57 medrese, yedi darül-kurra, 22 türbe, 17 imaret, üç
darüşşifa, beş su yolu, sekiz köprü, 20 kervansaray, 36 saray, sekiz mahzen ve
48 de hamam olmak üzere 375 eser verir. 1588 yılında İstanbul'da vefat eden
Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'nin yanında kendi yaptığı beyaz taşlı, sade
türbeye defnedilir.
Uzaktan bakınca türbenin bir mimar pergelini andırdığını söyleyenler vardır.
severek okudum çok güzel bir yazı olmuş benim bloguma da beklerim sizi
YanıtlaSilwww.rookieicon.com
Çok teşekkür ederim Zeynep Hanım.
YanıtlaSil