19 Haziran 2015 Cuma

Suya düşmüş yıldızlar

Denizyıldızı denince herkesin aklına o bildik hikaye gelir. Hikayede, yazı yazmak için okyanus sahillerine gitmiş bir edebiyatçıyı görürüz ilk olarak. 

Karaya vuran denizyıldızı ölüyor

Deniz kenarında yazmaya koyulmuş edebiyatçı, sabaha karşı kumsalda birini görür. Dans eder gibi hareketler yapması ilgisini çeker. Yanına gidince gencin sahile vurmuş denizyıldızlarını okyanusa attığını görür. Merakına yenik düşer ve sorar: “Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?” Genç yanıtlar: “Birazdan güneş yükselip sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler.” Edebiyatçı şaşkın: “İyi ama kilometrelerce sahil boyunca binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki?” Yerden bir denizyıldızını daha alarak okyanusa fırlatan genç cevaplar: “Onun için fark etti ama...” 

Etçil bir deniz omurgasızı olan denizyıldızı

Derisi dikenli çoğunlukla etçil bir deniz omurgasızı denizyıldızı. Bazı türlerinde dikenleri vahşi düşmanlarını bile ürkütecek kadar uzun olabiliyor. Yakalayabildiği her çeşit deniz canlısıyla doyuruyor kendini. Salyangoz, derisi dikenliler ve dibe çökmüş ölü hayvanlar besinlerinin büyük kısmını oluşturuyor. Kollarındaki emici kaplar sayesinde planktonları kolayca yakalayıp yiyebiliyor. Avı yutamayacağı kadar büyükse vücudunun dışında sindiriyor. 

Deniz tabanında kolaylıkla hareket eden denizyıldızı, yine kollarındaki özel emici kaplar sayesinde zemine güvenle tutunup istediği yere tırmanabiliyor. Rejenerasyon özelliği sayesinde kendi vücudunu onarabiliyor. İki, üç, dört veya daha fazla parçaya ayrılmış bir denizyıldızı parçalarından yeni bir denizyıldızı verebiliyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder