Orta
Doğu’nun dünyaya mirasıdır reçel. Meyve, sebze ve çiçeklerin şekerle
kaynatılması sonucunda elde edilir. Reçeli
yapılacak bitkiler önceden şekerde bekletilir ve ardından kaynatılır ya da
reçel şurubuyla birlikte kaynatılarak hazırlanır.
Reçel, Orta Doğu'dan tüm dünyaya dağıldı |
Milattan
önce 510’da, Pers imparatoru Darius’un askerleri Hindistan’ın işgali sırasında
şeker kamışıyla karşılaşınca hayrete düşmüşler.Yedinci
yüzyıla gelindiğinde şeker kamışının esrarını keşfeden Araplar, Kuzey Afrika ve Güney İspanya gibi gittikleri
yeni
topraklara şeker kamışı ekmeye başlamışlar. Haçlı Seferleri, Orta Doğu’nun tadına doyum olmayan reçel
kültürünün Avrupa’nın içlerine kadar ulaşmasını hızlandırmış.
Osmanlı saraylarında reçelhane bölümü olurdu |
Osmanlı
saray mutfaklarında helvahane kısmı gibi reçel pişirmeye ayrılmış reçelhane
kısımları varmış. Reçelhanelerde, hasbahçelerden toplanmış meyvelerden reçeller kaynatılırmış. İtibarı en yüksek olan reçel,
“Reçellerin Sultanı” adıyla anılan gül reçeliymiş. Gülhane’deki bir köşkte sadece padişaha özel gül reçelleri kaynatılırmış. Sünnet eğlencelerine, düğünlere ve saray ziyafetlerine tat katan
reçel, halk arasında da çok sevilirmiş. Reçelsiz bir iftar sofrası eksik kabul
edilirmiş.
Her çeşit bitkinin reçeli yapılabiliyor |
Akla hayale sığmayacak sebze ve çiçeklerin
de reçelleri yapılabiliyor. Menekşe, fulya, zambak, erguvan ve nilüfer
çiçeğinden yapılan reçeller çok meşhur. Patlıcan, hurma, zeytin, kavun, badem
ve kabağın da reçeli oluyor.
Reçel tarih boyunca şifa vermiş |
Tarih boyunca şifa veren bir yiyecek olarak görülen reçel, özellikle sabahları tüketildiğinde enerji kaynağı. Gül reçelinin karaciğer ve mide hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ağaç kavunu reçeli, bronşit ve nefes darlığı için yararlı. Ceviz reçeli, vücuda vitamin takviyesi yapıyor. Sinir sistemini güçlendiren ayva reçelinin yanı sıra elma reçeli böbrekleri temizliyor.
Evde reçel yapmak çok kolay |
Bazı
püf noktalarına dikkat ettiğiniz takdirde kendi reçelinizi yapabilirsiniz. Öncelikle meyveleriniz çürük olmamalı. Olgun meyveler pişme sırasında biçimini
koruyamayıp dağıldığından armut, şeftali, kayısı, çilek gibi meyveleri biraz
ham iken almak gerekir. Kiraz ve vişne ise mutlaka olgunlaşmış olmalı.
Reçelin
dibinin tutmaması için çelik tencere, tadının bozulmaması için de tahta kaşık
kullanmalısınız. Tadını bozacağı için üstte biriken köpüğü atmalısınız. Reçel
tanecikleri kaşığın ucundan inci taneleri gibi dökülmeye başladığında arzu
edilen kıvamı yakalamışsınız demektir. En sağlıklısı reçellerin cam
kavanozlarda tepeleme doldurulması. Açıldıktan sonra doğal tadını yitirmeye
başlayacağından kavanozunuz ne kadar ufak olursa reçeliniz lezzetini o ölçüde
korumuş olur.