20 Kasım 2013 Çarşamba

Her yüzyılın kahramanı ve gerçek bir şövalye!

Don Quijote’nin yazarı Miguel De Cervantes, 1547-1616 yılları arasında yaşadı. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak Madrid’de dünyaya geldi. Parasızlık nedeniyle düzenli bir okul eğitimi alamadı. 

Bir rivayete göre vergi tahsilatçısı olarak geçimini kazanmaya çalışırken hapse düşmemek için savaşa katılmak zorunda kaldı. Bu savaş, Osmanlı’ya karşı düzenlenen Haçlı Seferi’ydi. Yine aynı rivayete göre Cervantes, İnebahtı Savaşı olarak da bilinen Lepanto Deniz Savaşı’nda kolunu kaybetti. Ülkesine dönmek isterken Türk korsanlarca esir alındı. Beş yıl boyunca Cezayir’de esaret altında yaşayan Cervantes, istenen fidyenin ödenmesiyle hürriyetine kavuştu. Ülkesine dönünce donanma memuru göreviyle çalışmaya koyuldu. Fakat kasa açık verince yeniden hapse düştü. 


Miguel De Cervantes, Don Quijote’yi hapiste tasarladı. 1605’te yayımlanan ilk kitap, ilk haftalar içinde piyasaya kaçak olarak üç kez daha sürüldü. 1615’te iki bölüm halinde yayımlanan ve kahramanıyla aynı adı taşıyan Don Quijote romanı, çok okundu, çok sevildi, defalarca yorumlandı.


Uslanmaz bir kaçık, idealleri uğruna her şeyi göze alan bir savaşçı, aşkı yücelten bir romantik: Don Quijote. Sevdiği kadına zaferlerini ilan etmek uğruna gerçekleşemeyecek  hayallerin peşinde maceradan maceraya koşan bir kahraman o. Her defasında yenilgiye uğrasa da asla vazgeçmeyen. 

Picasso'nun yorumuyla Don Quijote

Modern romanın ilk örneğini oluşturan Don Quijote’nin bir yaşamda en az üç kez okunması gerektiği söylenir. Don Quijote gençlikte okunmalıdır, kahkahanın kolayca dudaklara fırlayıp duyguları harekete geçirdiği zamanlarda. Orta yaşta okunmalıdır, mantığın hakim olmaya başladığı yıllarda. İhtiyarlıkta okunmalıdır ki artık bu yıllarda her şeye felsefe açısından bakılmaktadır. Her yüzyılın kahramanı, insan ömründe her yaşın da kahramanıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder