Kısa
ve keder dolu bir yaşamı oldu. 3 Temmuz 1883-3 Haziran 1924 tarihleri arasında
yaşayan Franz Kafka, Prag’ta doğdu; Viyana yakınlarındaki Kierling
Sanatoryumu’nda öldü. Çoğu insanın anlam veremeyeceği korkular yaşatıyordu
içinde. Milena’ya, bir süt bardağını ağzına götürmekten korktuğunu söylemişti. Bardak
kolayca yüzünde patlayabilir ve parçaları yüzüne sıçrayabilirdi!
Franz Kafka |
Ürkek
bir adamdı. Çekingen ve alçakgönüllü tavırlarıyla annesine daha çok benziyordu.
Ezbere dayalı eğitim sisteminden nefret ediyordu. Ruhuna yerleşmiş kaygılar
çocukluk yıllarının izleriydi. Şefkatten uzak ve şiddetli babası Kafka’nın
korkularının kaynağıydı. Babasının isteği üzerine Prag Üniversitesi’nde hukuk
okudu. En yakın arkadaşı Max Brod ile ünlü sigorta şirketi Assicurazioni
Generali’de çalışırken tanıştılar.
Berlinli
Felice Bauer, Kafka’nın yazdığı beş yüzden fazla mektubun esin perisiydi. İki
kez nişanlanmalarına rağmen evlenemediler. Kafka, Aralık 1917’de Prag tren
istasyonunda Felice'i uğurladıktan sonra Brod'un yanına gidip hıçkırarak
ağlamıştı.
Onu bir daha göremeyecekti.
Onu bir daha göremeyecekti.
Felice Bauer ve Franz Kafka |
Kafka
modern bir yazardı. Eserlerinde suç, özgürlük, sorumluluk ve yabancılaşma
temalarını işledi. Otorite karşısında bireysel tavırlar sergilemeyi önemsedi. İlk
eserleri, Bir Savaşın Tasviri, Taşrada Düğün Hazırlıkları gibi uzun öyküleriyle
birlikte kısa düzyazılardı. Bir gecede tamamladığı öyküsü Hüküm bir baba ile
oğlunun ilişkisini anlatıyordu. Dönüşüm dünyadaki en uzun ve etkileyici öyküler
arasındaki yerini aldı. İlk romanının birinci bölümü Kayıp adıyla 1913’te
yayımlandı. İkinci romanı Dava ile Ceza Sömürgesi’ni de arka arkaya yazdı.
“Gregor
Samsa bir sabah, sıkıntılı rüyalar gördüğü uykusundan uyandığında, kendini
yatağında ürkütücü dev bir böceğe dönüşmüş buldu.” DÖNÜŞÜM'den.
Milena Jesenska |
Yeterince sağlıklı bulunmadığı için Birinci Dünya Savaşı’nda orduya alınmadı. 1917 yılında vereme yakalandı. Eserlerini Çek diline çevirmek isteyen Milena Jesenka ile tanışması Kafka’yı çaresiz bir aşka sürükledi. Kafka 38 yaşındayken Milena ondan 12 yaş daha gençti. Üstelik evliydi. İhtirasın işkenceye dönüştüğü, mektuplarla bir araya gelebildikleri bir aşk yaşamaya başladılar.
Ancak üç kez yüz yüze görüşebildiler.
“Sevgili
Milena,
Uzun
zamandır sana yazmaya başladığım bir mektup parçası burada duruyor. Ama
sürdürmek zor. Çünkü burada bile eski acılar beni buluyor, saldırıyor ve
alaşağı ediyorlar.” MILENA'YA MEKTUPLAR'dan.
Kafka’nın
hastalığı gün geçtikçe şiddetleniyordu. 1919’da geçirdiği ağır grip yüzünden
hastaneye yattı. Son günlerini Dora Diamant adındaki kızın sevgisine sığınarak son altı haftasını da sanatoryumda geçirdi.
İsteği üzerine Dora, pek çok öyküsünü yaktı.
Şato tamamlanamadan öldü. Mektuplarını, hikayelerini ve romanlarını dostu Max Brod'a bırakmıştı. Vasiyeti ise hepsinin yok edilmesiydi. Ama Brod arkadaşının isteğini yerine getirmedi ve 1925’ten itibaren roman parçalarını yayımlamaya başladı.
İsteği üzerine Dora, pek çok öyküsünü yaktı.
Şato tamamlanamadan öldü. Mektuplarını, hikayelerini ve romanlarını dostu Max Brod'a bırakmıştı. Vasiyeti ise hepsinin yok edilmesiydi. Ama Brod arkadaşının isteğini yerine getirmedi ve 1925’ten itibaren roman parçalarını yayımlamaya başladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder