Ünlü
tarihçi ve Türkolog Prof. Dr. Mehmed Fuad Köprülü’nün söylediği gibi,
“Terazinin bir kefesine Türk edebiyatının tümünü diğer kefesine de Dede
Korkut’u koysanız yine de Dede Korkut ağır basar.”
Dede Korkut’un mezarının Bayburt’un Masat Köyü’nde olduğuna inanılıyor. Destanda adı geçen Bamsı Beyrek’in mezarı ise Bayburt Kalesi’ndeki Zindan’ın tam karşısındaki Duduzar Tepesi’nde.
Dede
Korkut Hikayeleri, Oğuz Türklerinin en bilinen epik destanı. Orta Asya’da
şekillenmeye başlamış ve Türklerin Müslüman olup Anadolu'ya
gelmelerinin ardından bazı değişikliklere uğramış. Dede Korkut’un hikayeleri
farklı yorumlarla obalardan ovalara, dağlardan şehirlere ulaşmış.
On
beşinci yüzyıl ila on altıncı yüzyıl arasında sayfalaşan Dede Korkut
Hikayeleri’ni yazıya geçiren bilinmiyor. Kitabın adı Oğuzların Diliyle
Dede Korkut Kitabı. 12 destansı hikaye ve bir önsözden oluşuyor. Hikayelerden
biri Almanya’da, Dresden Kitaplığı’nda diğeri ise Vatikan’da korunuyor. Dresden
nüshası on iki, Vatikan nüshasıysa altı hikayeye sahip.
Kutsallık kazanmış halk bilgini
Dede
Korkut Hikayeleri, Kuzeydoğu Anadolu çevresindeki Müslüman Oğuzların hayatını
anlatmakla birlikte destanlar İslamiyet öncesi dönemin izlerini de taşıyor. Salur
Kazan ve Bayındır Han gibi kahramanlar ve her hikayede ortaya çıkan Dede
Korkut. Korkut bir unvan niteliği taşıyor. Dede ise ecdat ya da büyük hürmet ve
kutsallık kazanmış halk bilgini anlamına geliyor. Dede Korkut, hikayelerde
kutsal ve bilge kişiliğe bürünüyor. Önsözde geçen “Korkut Ata söyledi: Ahir
zamanda hanlık tekrar Kayı’ya geçecek. Kimse ellerinden alamayacak, ahir zaman
olup kıyamet kopuncaya kadar” sözleriyle gelecekten haber veriyor.
Dede
Korkut destanlarının her biri bir boy için söylenmiş. Destanlarda hanların
başlarından geçenler, isim koyma, canavarlarla savaşma gibi bölümler
anlatılıyor. Hikayelerin dili oldukça sade, hatta arı bir Türkçeye sahip. Tek
tük Arapça kökenli kelimelere rastlanan destanın kulağa çok hoş gelen bir
söylenişi var. Kitapta yaklaşık 8 bin farklı sözcük ve deyim kullanılmış.
Pek
çok törenin yansıması bu destanda
Dede
Korkut, destanların ilk anlatıcısı. En eski Türk çalgısı olan
kopuz çalıyor, kopuz eşliğinde hikmetli sözleri dile getiriyor. Hanlardan
çobana varıncaya kadar herkesin gönlünde taht kurmuş. Duasının Allah katında
kabul olduğuna inanılıyor. Dede Korkut Hikayeleri, Türk örf ve adetleriyle iç
içe geçmiş. Günümüzde hâlâ yaşayan pek çok törenin yansımasını bu anlatılarda
bulabiliyoruz.
Müthiş bir üslup, yazarımız inanılmaz. Tebrik ediyorum
YanıtlaSilÇok teşekkürler...
Sil