10 Nisan 2015 Cuma

“Korkut Ata söyledi” Dede Korkut Hikayeleri

Ünlü tarihçi ve Türkolog Prof. Dr. Mehmed Fuad Köprülü’nün söylediği gibi, “Terazinin bir kefesine Türk edebiyatının tümünü diğer kefesine de Dede Korkut’u koysanız yine de Dede Korkut ağır basar.” 


Dede Korkut’un mezarının Bayburt’un Masat Köyü’nde olduğuna inanılıyor. Destanda adı geçen Bamsı Beyrek’in mezarı ise Bayburt Kalesi’ndeki Zindan’ın tam karşısındaki Duduzar Tepesi’nde. 

Dede Korkut Hikayeleri, Oğuz Türklerinin en bilinen epik destanı. Orta Asya’da şekillenmeye başlamış ve Türklerin Müslüman olup Anadolu'ya gelmelerinin ardından bazı değişikliklere uğramış. Dede Korkut’un hikayeleri farklı yorumlarla obalardan ovalara, dağlardan şehirlere ulaşmış.

On beşinci yüzyıl ila on altıncı yüzyıl arasında sayfalaşan Dede Korkut Hikayeleri’ni yazıya geçiren bilinmiyor. Kitabın adı Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı. 12 destansı hikaye ve bir önsözden oluşuyor. Hikayelerden biri Almanya’da, Dresden Kitaplığı’nda diğeri ise Vatikan’da korunuyor. Dresden nüshası on iki, Vatikan nüshasıysa altı hikayeye sahip. 




Kutsallık kazanmış halk bilgini
Dede Korkut Hikayeleri, Kuzeydoğu Anadolu çevresindeki Müslüman Oğuzların hayatını anlatmakla birlikte destanlar İslamiyet öncesi dönemin izlerini de taşıyor. Salur Kazan ve Bayındır Han gibi kahramanlar ve her hikayede ortaya çıkan Dede Korkut. Korkut bir unvan niteliği taşıyor. Dede ise ecdat ya da büyük hürmet ve kutsallık kazanmış halk bilgini anlamına geliyor. Dede Korkut, hikayelerde kutsal ve bilge kişiliğe bürünüyor. Önsözde geçen “Korkut Ata söyledi: Ahir zamanda hanlık tekrar Kayı’ya geçecek. Kimse ellerinden alamayacak, ahir zaman olup kıyamet kopuncaya kadar” sözleriyle gelecekten haber veriyor.



Dede Korkut destanlarının her biri bir boy için söylenmiş. Destanlarda hanların başlarından geçenler, isim koyma, canavarlarla savaşma gibi bölümler anlatılıyor. Hikayelerin dili oldukça sade, hatta arı bir Türkçeye sahip. Tek tük Arapça kökenli kelimelere rastlanan destanın kulağa çok hoş gelen bir söylenişi var. Kitapta yaklaşık 8 bin farklı sözcük ve deyim kullanılmış.

Pek çok törenin yansıması bu destanda
Dede Korkut, destanların ilk anlatıcısı. En eski Türk çalgısı olan kopuz çalıyor, kopuz eşliğinde hikmetli sözleri dile getiriyor. Hanlardan çobana varıncaya kadar herkesin gönlünde taht kurmuş. Duasının Allah katında kabul olduğuna inanılıyor. Dede Korkut Hikayeleri, Türk örf ve adetleriyle iç içe geçmiş. Günümüzde hâlâ yaşayan pek çok törenin yansımasını bu anlatılarda bulabiliyoruz.

Türkiye’de her yıl Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Dağıstan, Kazakistan gibi Türk Cumhuriyetleri’nin katılımıyla Bayburt Dede Korkut Kültür-Sanat Şöleni düzenleniyor. 

2 yorum: