8 Ağustos 2014 Cuma

Işıltılı bir armağan, taşların kraliçesi: İnci

İnci, astrolojide insan ruhunu temsil eden Ay gezegeninin taşıdır. Alçak gönüllülüğün, temizliğin, sevgi ve şefkatin simgesidir. Oluşumu yaklaşık altı yıl süren inci, “Taşların kraliçesi” adıyla anılır.

İnci efsanelere konu olmuş

Çin efsanelerine göre, gökyüzünde ejderhalar dövüştüğünde yeryüzüne inci parçaları dökülürmüş. Eski Mısır’da ölüler inciyle birlikte gömülürmüş. Yunan mitolojisinde ise aşk tanrıçası Afrodit’in dalgaların köpüğünden bir inci gibi doğduğu ve Kıbrıs kıyılarına çıktığı anlatılır.


Günümüzde inci kadınsı bir taş gibi algılansa da geçmişte Roma imparatoru Caligula, Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman, Fransa kralı IV. Philippe ve II. Henry tarafından kullanılmış. Kanuni’nin huzuruna kabul edilen Fransız rahibi Jerom Morand’ın, padişahın sağ kulağında iri, pürüzsüz, muhteşem bir inci küpe gördüğünü ülkesinde hayranlıkla anlatmış. Sultan III. Selim de ressam Kapıdağlı Konstantin’e inci bir tespihle poz vermiş.

İnci kullanan padişahlardan III. Selim

En eski inci örneklerinden Afrodit’in İğnesi, Kıbrıs'taki Afrodit Tapınağı'nda bulunmuş. Ele geçtiği lahitte “Aratas'ın eşi Paphoslu Afrodit Eubola tarafından takılmıştır” sözleri yazılıymış. İğne, The British Museum’da sergileniyor.


Marko Polo’nun rivayetinden yola çıkarak 1.495 gramlık Arco Vadisi İncisi’nin, Çin imparatoru tarafından Moğol hükümdarı Kubilay Kağan'a hediye edildiği sanılıyor. Dev inci, açık arttırmada 8 milyon dolar karşılığında bir Fransız koleksiyonere satılmış. 


Doğal incilerin içinde en büyüğü tarihi iki bin beş yüz yıl öncesine dayanan Allah’ın İncisi. 6.350 gram ağırlığındaki bu inci ilk olarak Taoizm'in kurucusu Lao Tzu tarafından barış ve uyumun sembolü olarak görülmüş. Daha sonra kaybolan inciyi, Filipinler’de Etem adlı bir inci dalıcısı bulmuş (1934). 40 milyon dolar değerindeki Allah’ın İncisi’nin şimdiki sahibi Victor Barbish adlı koleksiyoner.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder