Dondurma, buzdan ve kardan esinlenmiş, tadına bakan
herkesi şımartan bir lezzet. Atası soğutulmuş içecekler, yarı dondurulmuş
limonatalar ve meyve suları. Araştırmalar, Çin'de 618-907 yılları arasında var
olmuş Tang Hanedanlığı’nın inek ve keçi sütünden hazırlanmış soğuk tatlıları
tükettiğini gösteriyor.
Renk renk, tat tat dondurma |
Dondurmanın en popüler hikayesi, Romalı çılgın imparator Neron’la ilgili. Gladyatör savaşlarına düşkünlüğüyle bilinen Neron, dövüşleri izlerken kendisine leziz yiyecekler sunulmasından çok keyif alırmış. En şahane sunumu yapan aşçıyı mutlaka ödüllendirirmiş. Zirveden topladığı karların üzerine bal ve meyve parçaları serperek Neron’a sunan bir aşçı, farkında olmadan ilk dondurma türlerinden birini keşfetmiş.
Asya
gezisinden 1292’de dönen Marco Polo, yanında meyveli dondurma tariflerini de
getiriyor. Donmuş sütten yapılan tatlılar, ilk olarak Venedik ve Kuzey
İtalya’nın kapısını çalıyor. Zamanla kraliyet mensuplarının ve asillerin
sofralarından çıkarak daha geniş kitlelere ulaşıyor.
Avrupa, Marco Polo sayesinde dondurmayla tanışıyor |
Amerika’ya dondurmayı getirenler, 1700 yılının başlarında İngiliz kolonileri. 1782’de, Philadelphia'da verilen bir parti sırasında konuklara dondurma dağıtılmasıyla birlikte kent dondurma üretiminin merkezi haline geliyor. Dondurmanın ayrılmaz parçası külahın keşfedildiği yer de Amerika.
Dondurma külahı Amerika'da bulunmuş |
Dondurmanın endüstri kolu olarak üretimi ilk kez Jacob Fussell tarafından 1851’de Baltimore’da yapılıyor. Rafine şeker üretiminin artması, konsantre süt fabrikalarının üretime geçmesi, krema makinesinin bulunması, süt tozuyla ilgili gelişmeler dondurma sektörünün büyümesini hızlandırıyor.
Dalından toplanmış en
taze meyvelerin eklendiği sayısız dondurma çeşidi yapılıyor. Kaymaklı,
vanilyalı, çikolatalı, krokanlı, cevizli, karamelli, incirli, Antep fıstıklı,
sakızlı, frambuazlı, limonlu, kavunlu, vişneli, çilekli, naneli, muzlu... Hatta
Japonya’da sadece özel ve lüks restoranlarda satılan somon balıklı dondurma
bile yapılıyor.