22 Eylül 2013 Pazar

“Kara göründü!!!”

Eski çağlarda, deniz fenerlerinin icadından önce gemilerin yolunu bulması için kıyıların yüksek tepelerinde büyük ateşler yakılırmış. Sonrasında liman ağızlarına konan taş sütunlar üzerinde ateşler yakılmaya başlanmış. En eski deniz feneri, MÖ yedinci yüzyılda antik adıyla Sigeon, günümüzdeki adıyla Çanakkale Boğazı’nın Asya yakasında (Kumkale) yapılmış. Dünyanın gelmiş geçmiş en azametli deniz feneri ise Mısır’da, İskenderiye kentinin kıyısındaki bir adada yükselmiş. Antalya’daki Patara Deniz Feneri ise dünyanın en eski deniz fenerleri arasına adını yazmış.   


Mimarı Knidoslu Sostrates olan İskenderiye Feneri’nin yüksekliğinin kaidesiyle birlikte 135 metreyi bulduğu biliniyor. Yansıttığı ışığın 70 kilometre uzaklıktan görülüyor olması İskenderiye Feneri’ni asırlar sonrasında da efsaneleştirir. 

MÖ 282’ye tarihlenen ve Lindoslu Khares tarafından yapılan Colossus heykeli, Rodos’un girişinde bulunurdu. Rivayetlere göre heykel öyle heybetliydi ki ayaklarının biri limanın bir girişine diğeri diğer girişine basardı. Colossus, New York’taki Özgürlük Anıtı’nın esin kaynağıdır.

İstanbul’daki Fenerbahçe Feneri (1562), Kanuni döneminde inşa edilerek Osmanlı’nın ilk deniz feneri olmuş. Rivayetlere bakılırsa İstanbul’un simgelerinden Galata Kulesi de Doğu Roma İmparatoru Anastasius Dilozus tarafından bir fener kulesi olarak inşa ettirilmiş. 


Osmanlı topraklarındaki modern fenerlerin inşası, 1855 yılında Fransızlarla imzalanan bir sözleşmeyle birlikte başlamış. 1857’de Ahırkapı Feneri’nin yapımını, 1856’da Fenerbahçe Feneri ve Kızkulesi, Rumeli Feneri ve Anadolu Feneri izlemiş.

Bugün, Türkiye sınırları içindeki 422 deniz feneri kıyılarımıza ışık tutuyor. Fenerlerin 37’si Boğaziçi kıyılarında ve adalarda... Rumeli yakasında olan fenerler yeşil, Anadolu yakasında olanlarsa kırmızı renkte ışıklarla selam veriyor kıyı özlemi çeken denizcilere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder