Eski
çağlarda, deniz fenerlerinin icadından önce gemilerin yolunu bulması için
kıyıların yüksek tepelerinde büyük ateşler yakılırmış. Sonrasında liman
ağızlarına konan taş sütunlar üzerinde ateşler yakılmaya başlanmış. En eski
deniz feneri, MÖ yedinci yüzyılda antik adıyla Sigeon, günümüzdeki adıyla
Çanakkale Boğazı’nın Asya yakasında (Kumkale) yapılmış. Dünyanın gelmiş geçmiş
en azametli deniz feneri ise Mısır’da, İskenderiye kentinin kıyısındaki bir
adada yükselmiş. Antalya’daki Patara Deniz Feneri ise dünyanın en eski deniz
fenerleri arasına adını yazmış.
Mimarı Knidoslu Sostrates olan İskenderiye Feneri’nin yüksekliğinin kaidesiyle birlikte 135 metreyi bulduğu biliniyor. Yansıttığı ışığın 70 kilometre uzaklıktan görülüyor olması İskenderiye Feneri’ni asırlar sonrasında da efsaneleştirir.
MÖ
282’ye tarihlenen ve Lindoslu Khares tarafından yapılan Colossus heykeli,
Rodos’un girişinde bulunurdu. Rivayetlere göre heykel öyle heybetliydi ki
ayaklarının biri limanın bir girişine diğeri diğer girişine basardı. Colossus,
New York’taki Özgürlük Anıtı’nın esin kaynağıdır.
İstanbul’daki
Fenerbahçe Feneri (1562), Kanuni döneminde inşa edilerek Osmanlı’nın ilk deniz
feneri olmuş. Rivayetlere bakılırsa İstanbul’un simgelerinden Galata Kulesi de
Doğu Roma İmparatoru Anastasius Dilozus tarafından bir fener kulesi olarak inşa
ettirilmiş.
Osmanlı
topraklarındaki modern fenerlerin inşası, 1855 yılında Fransızlarla imzalanan
bir sözleşmeyle birlikte başlamış. 1857’de Ahırkapı Feneri’nin yapımını,
1856’da Fenerbahçe Feneri ve Kızkulesi, Rumeli Feneri ve Anadolu Feneri
izlemiş.
Bugün,
Türkiye sınırları içindeki 422 deniz feneri kıyılarımıza ışık tutuyor.
Fenerlerin 37’si Boğaziçi kıyılarında ve adalarda... Rumeli yakasında olan
fenerler yeşil, Anadolu yakasında olanlarsa kırmızı renkte ışıklarla selam
veriyor kıyı özlemi çeken denizcilere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder