Yedi
Samuray, ‘İmparator’ lakabıyla anılan Akira Kurosawa’nın imzasını taşıyan 1954
yapımı bir Japon filmi. Üç saati aşan ve siyah beyaz çekilmiş Yedi Samuray,
dünya sinemasının en önemli filmleri arasında yer alır.
Geleneksel
Japon sinemasıyla Batı estetiğini bir arada kullanmayı başaran Akira Kurosawa,
gösterişten kaçar; sadeliği ve basitliği özümser. Olayların akışını bozmamak
için ilk kez sahnelerde birden çok kameradan yararlanır.
Yedi
Samuray, on altıncı yüzyılda Japonya’nın bir köyünde geçer. Herkesçe unutulmuş,
derebeylerin yönetiminde inleyen yalnız bir köydür burası. Otorite boşluğundan
yararlanan çeteler, sefalet içerisinde yaşayan köylülerin yıllık hasattan elde
ettikleri ürünlere zorla el koymaktadır. Umutsuz köylüler kendilerini
kurtaracak samuraylar bulmaya karar verirler. Yaşlanmakta olan bir samuray olan
Kambei Shimada ile karşılaşırlar. Teklifi kabul eden Kambei, her biri farklı
yeteneklere ve kişiliklere sahip beş efendisiz samurayı daha köyü savunmaya
ikna eder. Kambei'nin daha önce reddettiği sözde samuray Kikuçiyo tüm karşı
çıkmalara karşın grubun peşini bırakmamıştır. Köye vardıklarında Kikuçiyo’nun
da aralarına katılmasıyla samurayların sayısı yedi olur.
Köyün
savunması için hazırlıklar başlar. Duvarlar örülür, engeller konur, köylülere
savaş eğitimi verilir. Olayların birbirini izlediği filmin sonunda savaşı kazanan köylülerdir. En büyük kayıpsa samuraylardadır. Yedi samuraydan hayatta
kalanlar, Kambei, Katsushirō ve Shichiroji’dir. Köylüler mutlulukla bir sonraki
pirinç ekimini yapmaya koyulurken kendileri için artık bir önemi kalmayan
samurayları görmezden gelmeye başlarlar. Samuraylar çiftçiler için savaşı
kazanmalarına karşın kendileri için bir şey kazanmamış ve arkadaşlarını
yitirmişlerdir. Kambei’nin “Yine biz yenildik. Çiftçiler kazandı, biz değil”
sözü filme damgasını vurur. Kambei’nin realist gözlemi, filmin başında
söylediği “Hiç savaş kazanmadım” sözünü tamamlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder