12 Aralık 2014 Cuma

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

Türkistan halklarından Tataristan’a, Azerbaycan’dan Anadolu’ya dilden dile dolaşmış, manilerle işlenmiş bir halk anlatısı Tahir ile Zühre’nin hikayesi.

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahir’le Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Nazım Hikmet
  
Bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte...

Mülkü, varlığı dağlar kadar yüce, ülkesi huzur ve bolluk içinde bir hükümdar yaşarmış. Dünya servetine sahip olsa da çok mutsuzmuş. Çünkü evlat sahibi olamıyormuş. Hükümdarın bir de veziri varmış, o da aynı dert yüzünden üzüntü içindeymiş. Bir gün yolda karşılarına bir derviş çıkmış. Onlara bir elma vermiş, ikisinin de çocuğunun olacağını söylemiş. Ancak doğacak çocukların mutlaka birbiriyle evlendirilmesini, kızın adının Zühre, oğlanın adının Tahir olmasını istemiş.

Çok geçmeden dervişin dediği gibi evlatları dünyaya gelmiş. Hükümdarın kızı olmuş, adını Zühre koymuş. Vezirin oğlu olmuş, onun adı da Tahir. Derken Zühre, Tahir'e aşık olmuş, dualar ederek Tahir'in de aşık olmasını dilemiş. İki sevgili gizlice görüşmeye başlamış. Sarayda Karadiken adında zenci köle varmış, Zühre’ye aşıkmış. Genç kızın Tahir ile görüştüğünü öğrenince durumu hükümdara yetiştirmiş. Hükümdar, iki gencin evlenmeleri gerektiği buyruğunu vermiş. Ancak Zühre’nin annesini sözleriyle zehirleyen Karadiken, hükümdarın fikrinin değişmesini sağlamış. Hükümdar, Tahir’i saraydan kovmuş.

Zühre, saray dışında bir köşkte yaşamaya başlamış. Tahir köşkün önünden geçer, türküler söylermiş. Tahir'in sesini tanıyan Zühre de türkülere eşlik edermiş. İki sevgilinin görüştüklerini öğrenen Karadiken, durumu vakit kaybetmeden hükümdara bildirmiş. Hükümdar, Tahir’i Mardin Kalesi’ndeki zindana hapsettirmiş. Zindanda dualar eden Tahir, Hızır'ın yardımıyla kurtulmayı başarmış. Bu sırada hükümdar kızını zorla bir başkasıyla evlendirmek üzereymiş. Aşık kılığına bürünen Tahir, düğüne katılmış. Zühre’yi bulmuş, tam kaçmak üzerelerken Karadiken belirmiş. Saray muhafızları ile kahramanca mücadele eden Tahir, sonunda yakalanmış. Cellada teslim edileceği sırada el açıp Allah'a yalvarmaya başlamış. O an duası kabul olunmuş, ruhunu teslim etmiş. 

Tahir’in ölümünü izleyen Zühre, yaşadığı acıya dayanamayarak ölmüş. Zühre’nin ölümüne katlanamayan Karadiken de kendi kendini hançerlemiş. Hükümdarla eşinin yürekleri de evlat acısına katlanamamış, orada ölmüşler.  

Tahir ile Zühre

Efsaneye göre Tahir ile Zühre ve Karadiken oldukları yere öylece gömülmüş. O zamandan bu zamana, Zühre’nin mezarında her bahar beyaz bir gülün yeşerdiği söyleniyor. Tahir’in mezarında ise kırmızı bir gül tomurcuklanıyor. Aralarında bulunan Karadiken’in mezarından biten karaçalı ise iki gülün kavuşmasına her bahar engel olmayı sürdürüyor.

Konya’nın Meram ilçesinde, Beyhekim Mahallesi’nde bulunan Tahir ile Zühre Türbesi özellikle aşıkların, sevdiğine kavuşma muradıyla yananların uğradığı ziyaret yerlerinden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder