İbni
Sina, Ağustos 980’de Buhara yakınlarındaki bir kasabada doğdu, 21 Haziran
1037’de Hamedan’da öldü. Maveraünnehir Türklerindendi. Eğitimini Buhara’da
gördü. 14 yaşına geldiğinde öğretmenlerini aşmaya başlamıştı. 16 yaşında tıbba
döndü, yeni tedavi yöntemleri geliştirdi. 19 yaşına geldiğinde ise hekim
unvanını kazanmıştı. Ücret almadan hastaları tedavi ediyordu.
Latin
dünyasında “Avicenna” ve “Hekimliğin Hükümdarı” isimleriyle tanındı.
Batı dünyasında Avicenna olarak bilinen İbni Sina |
Abbasiler zamanında, Antik Yunan ve Hint kültürlerine ait eserlerin Arapçaya çevrilmeleri nedeniyle bilim dünyasında Arapça ortak dil olarak kullanılmaya başlanmıştı. Bu nedenle İbni Sina, çoğu eserini Arapça kaleme aldı. Nadir olarak Farsça eserler ve Türkçe şiirler de yazdı.
Ağır
hastalığa yakalanan Buhara Emiri Nuh İbni Mansur’u iyileştirince Sıvanülhikme
denilen saray kütüphanesinde çalışma izni verildi. Antik Yunan filozoflarıyla
Anadolu düşünürlerinin araştırmalarını ve gözlemlerini inceledi. 22 yaşındayken
önce babasını ardından da Nuh İbni Mansur’u kaybetti. Ve Buhara’yı terk etmek
zorunda kaldı.
Eserleri, yüzyıllar boyunca Avrupa'ya önderlik etti |
İbni Sina, filozof, usta bir hekim, mantık ve bilim adamı, matematikçi, doğa alimiydi. Kendinden önce El-Razi, Farabi gibi dünya çapındaki bilim adamları tıp ve felsefe alanlarında yeni adımlar atmışlardı. Devrin yükselişinden sonuna kadar faydalanan İbni Sina, ömrünü Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerde geçirdi.
İbni
Sina’nın en tanınmış eserleri, Kitabü'ş-Şifa, El-Kanun fi't-Tıb, Ennecat ve son
felsefi eseri sayılan El’işarat’tır. El-Kanun, dünyada ilk kez kanıta dayalı
tıp, deneysel tıp, klinik testler, verimlilik analizi, risk faktörü ve sendroma
dayalı hastalık teşhisi gibi kavramları gündeme getirdi. Ayrıca, kitapta
ilaçların deneysel amaçlı kullanımı sırasında uyulması gereken kurallara da yer
verilmişti.
El-Kanun,
12’nci yüzyılın sonlarında Gerard de Cremone tarafından Latinceye çevrilince
Batı dünyasında patlama etkisi yarattı. 13’üncü yüzyılda hemen her eseri
Latinceye çevrilmişti. Montpellier ve Louvain gibi önemli Batı
üniversitelerinde İbni Sina okutuluyor, fikir hareketleri eserlerinin
önderliğinde başlıyordu. Batı dünyasındaki otoritesi 17’nci yüzyıla kadar
sürdü, neredeyse 600 yıl boyunca Avrupa’ya hükmetti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder