Türkistan
halklarından Tataristan’a, Azerbaycan’dan Anadolu’ya dilden dile dolaşmış,
manilerle işlenmiş bir halk anlatısı Tahir ile Zühre’nin hikayesi.
Tahir
olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta
sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün
iş Tahir’le Zühre olabilmekte
yani
yürekte.
Nazım
Hikmet
|
Bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte... |
Mülkü,
varlığı dağlar kadar yüce, ülkesi huzur ve bolluk içinde bir hükümdar yaşarmış.
Dünya servetine sahip olsa da çok mutsuzmuş. Çünkü evlat sahibi olamıyormuş. Hükümdarın
bir de veziri varmış, o da aynı dert yüzünden üzüntü içindeymiş. Bir gün yolda
karşılarına bir derviş çıkmış. Onlara bir elma vermiş, ikisinin de çocuğunun
olacağını söylemiş. Ancak doğacak çocukların mutlaka birbiriyle evlendirilmesini,
kızın adının Zühre, oğlanın adının Tahir olmasını istemiş.
Çok
geçmeden dervişin dediği gibi evlatları dünyaya gelmiş. Hükümdarın kızı olmuş,
adını Zühre koymuş. Vezirin oğlu olmuş, onun adı da Tahir. Derken Zühre,
Tahir'e aşık olmuş, dualar ederek Tahir'in de aşık olmasını dilemiş. İki
sevgili gizlice görüşmeye başlamış. Sarayda Karadiken adında zenci köle varmış,
Zühre’ye aşıkmış. Genç kızın Tahir ile görüştüğünü öğrenince durumu hükümdara
yetiştirmiş. Hükümdar, iki gencin evlenmeleri gerektiği buyruğunu vermiş. Ancak
Zühre’nin annesini sözleriyle zehirleyen Karadiken, hükümdarın fikrinin
değişmesini sağlamış. Hükümdar, Tahir’i saraydan kovmuş.
Zühre,
saray dışında bir köşkte yaşamaya başlamış. Tahir köşkün önünden geçer,
türküler söylermiş. Tahir'in sesini tanıyan Zühre de türkülere eşlik edermiş.
İki sevgilinin görüştüklerini öğrenen Karadiken, durumu vakit kaybetmeden
hükümdara bildirmiş. Hükümdar, Tahir’i Mardin Kalesi’ndeki zindana hapsettirmiş.
Zindanda dualar eden Tahir, Hızır'ın yardımıyla kurtulmayı başarmış. Bu sırada
hükümdar kızını zorla bir başkasıyla evlendirmek üzereymiş. Aşık kılığına
bürünen Tahir, düğüne katılmış. Zühre’yi bulmuş, tam kaçmak üzerelerken
Karadiken belirmiş. Saray muhafızları ile kahramanca mücadele eden Tahir,
sonunda yakalanmış. Cellada teslim edileceği sırada el açıp Allah'a yalvarmaya
başlamış. O an duası kabul olunmuş, ruhunu teslim etmiş.
Tahir’in
ölümünü izleyen Zühre, yaşadığı acıya dayanamayarak ölmüş. Zühre’nin ölümüne
katlanamayan Karadiken de kendi kendini hançerlemiş. Hükümdarla eşinin
yürekleri de evlat acısına katlanamamış, orada ölmüşler.
|
Tahir ile Zühre |
Efsaneye
göre Tahir ile Zühre ve Karadiken oldukları yere öylece gömülmüş. O zamandan bu
zamana, Zühre’nin mezarında her bahar beyaz bir gülün yeşerdiği söyleniyor.
Tahir’in mezarında ise kırmızı bir gül tomurcuklanıyor. Aralarında bulunan
Karadiken’in mezarından biten karaçalı ise iki gülün kavuşmasına her bahar
engel olmayı sürdürüyor.
Konya’nın
Meram ilçesinde, Beyhekim Mahallesi’nde bulunan Tahir ile Zühre Türbesi
özellikle aşıkların, sevdiğine kavuşma muradıyla yananların uğradığı ziyaret
yerlerinden.