13 Eylül 2022 Salı

İki Bin Bitki ve Çiçek “Yaşayan Piramit” ile Yaşıyor

4 ton toprakla doldurulmuş ahşap basamaklı teraslardan oluşan Yaşayan Piramit’te; İstanbul’un kent florası içinden sanatçı ile birlikte seçilen, yaklaşık 600 türde, 2 bin bitki ve çiçek bulunuyor.

Agnes Denes'in Yaşayan Piramit'i


Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), 1960’lardan günümüze ekolojik sanatın öncülerinden Agnes Denes’in mekana özgü eseri Yaşayan Piramit’e ev sahipliği yapıyor. Eser, 13 Eylül 2022-29 Ocak 2023 tarihleri arasında SSM’nin bahçesinde görülebilecek.

Dünyadaki varlığımızın bir metaforu olarak doğayla ilişkimizi canlandıran Yaşayan Piramit isimli eserle birlikte Agnes Denes’in 1969'da kaleme aldığı Manifesto da sergileniyor.

İlk olarak 2015 yılında New York'taki Socrates Heykel Parkı'nda ve ardından 2017'de documenta 14 kapsamında Kassel'deki Nordstadtpark'ta inşa edilen, mekana özgü bir eser olan Yaşayan Piramit, doğal yaşam döngüsüne sahip bir heykel olarak da değerlendirilebilir.

10-11 Eylül'de katılımcıların bitki ekim sürecine dahil olduğu piramit, binlerce tohum çimlere ve çiçeklere dönüşürken büyüyecek ve biçim değiştirecek. Sanatçının arzusu doğrultusunda bu sergi için özel olarak üretilen, mermer üzerine yazılı Manifesto ise bahçenin kalıcı bir parçası olarak daimi koleksiyonda yerini alıyor.

İstanbul’un kent florasından bitkiler, çiçekler

4 ton toprakla doldurulmuş ahşap basamaklı teraslardan oluşan piramit, gökyüzüne uzanan 9 metrelik bir kavis çiziyor. Piramidin teraslarında, her bir cephesine düşen güneş ve gölge miktarına göre belirlenerek İstanbul’un kent florası içinden sanatçı ile birlikte seçilen, yaklaşık 600 türde, 2,000 adet bitki ve çiçek var. Piramit bahçede sergilendiği sürece değişecek ve dönüşecek; bitkiler filizlenecek, çiçek açacak, bazıları tohuma kaçacak, bazıları ölecek.

Doğanın, insan uygarlığının en ikonik biçimlerinden biri olan piramit ile etkileşime girerken geçirdiği organik gelişimi gözler önüne sermeyi amaçlayan Denes, "Piramitler matematiğe dayalıdır ve böylece bir tür kusursuzluğa erişirler, fakat aynı zamanda temsil ettikleri ve görselleştirdikleri tüm kusurları da içerirler" diyor.

Denes, hemen bütün eserlerinde olduğu üzere, Yaşayan Piramit’in de katılıma öncelik veren boyutuyla, yerel ve küresel çevremizi korumaya yönelik etik bir sorumluluk duygusu uyandırmayı amaçlıyor.

Agnes Denes'in Yaşayan Piramit'i, çevre bilincini, korumayı ve sürdürülebilirliği teşvik eden öğrenme programlarıyla desteklenecek. Anıt, dağılıp yok olmak yerine onu paylaşacak topluluğun sahiplendiği küçük parçalar üzerinden yaşamaya devam edecek. Denes'in Manifesto'su ise bu eserin oluşturulması için bir araya gelen mikro topluluğu ve Yaşayan Piramit’i hatırlatmayı sürdürecek.

 

26 Ağustos 2022 Cuma

Refik Anadol’dan “Makine Hatıraları: Uzay” sergisi


 

Refik Anadol’un 2021 yılında hayata geçirdiği, uzayla ilgili büyük veri kümelerine ışık tutarak yeni bir kavramsal çerçeve sunan “Makine Hatıraları: Uzay” sergisi TEKNOFEST kapsamında ve Trendyol’un resmi sponsorluğunda izleyiciyle buluşacak.


Alternatif bir veri evreni

“Makine Hatıraları: Uzay” sergisi, evrenin derinliklerini keşfetmeyi amaçlayan bilimsel girişimler ve yapay zeka kullanılarak yapılan görsel spekülasyonlar aracılığıyla, bilgi kümelerinin açık uçlu estetik olanaklara dönüştüğü alternatif bir veri evreni yaratıyor.

 Sergi iki bölümden oluşuyor

İki bölümden oluşan serginin ilk bölümü olan “Hatıralar”, Refik Anadol’un yapay zekayı kullanarak uzayla ilgili henüz yorumlanmamış görsel verileri topladığı ve onları pigmentlere dönüştürdüğü bir dizi dinamik veri tablosu sunuyor. 

İkinci bölüm, “Düşler”, üç boyutlu veri heykelleri ve 15 dakikalık, mekanla bütünleşik bir yapay zeka sineması enstalasyonundan oluşuyor. En son 3D baskı teknikleriyle oluşturulan veri heykelleri Hubble, ISS ve Mars teleskoplarının görsel hatıralarından esinlenen sentetik manzaraları temsil ediyor.

İki milyondan fazla görüntü

Eser, çeşitli gök cisimlerinin olası şekillerinin spekülasyonunu yapan bir algoritmayı eğitmek üzere gelişmiş uzay teleskopları ve diğer uydular tarafından kaydedilen ve şimdiye kadar en büyük uzay temalı veri kümesi olan iki milyondan fazla görüntüden yararlanıyor.


12 Ağustos 2022 Cuma

12 Ağustos Dünya Fil Günü



Yasak olmasına karşın “Beyaz Altın” denilen dişleri yüzünden “her 15 dakikada bir fil” acımasızca yok ediliyor. Azalan fil popülasyonuna dikkat çekmek için 12 Ağustos, Dünya Fil Günü olarak kutlanıyor.  

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) 2016 yılında yayımladığı Afrika Fili Durum Raporu'na göre durum hiç de iç açıcı değil. 2006-2016 yılları arasında, kıtada yaşayan fil sayısı 111 bin azalarak 415 bine geriledi. Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın verilerine göre ise yüzyılın başında 100 bin civarında olan Asya fillerinin sayısı günümüzde 50 bine düştü.

Yaşayan En Büyük Kara Memelileri Olan Filler Hakkında Bildiklerimiz/Bilmediklerimiz

Fillerin günümüzde yaşayan üç türü bulunuyor: Afrika Savan Fili, Afrika Orman Fili ve Asya Fili. Ve bir fil yaklaşık olarak 60-70 yıl yaşıyor.

Son derece akıllı olan filler, araç-gereç kullanabiliyor, ihtiyaç duyduğunda bir amaç için plan yapabiliyor.

Bir dişi fil, 22 aylık süreçle hayvanlar alemindeki en uzun hamileliği yaşıyor. Anne bir fil en az iki yıl yavrusuna bakıyor.

Fil zıplamayan tek memeli hayvan ve filler arılardan korkuyor!

Fillerin yaşadıkları alanları diğer canlılar için daha yaşanabilir yapmak gibi bir özellikleri var; ekosistemin varlığına katkıları büyük.

Hortumlarını ya da ağızlarını kullanan filler, yüksek ya da düşük frekanslı çağrılar üretebiliyor.

Bir fil günde yalnızca 2-3 saat uyuyor.

Yetişkin bir fil, günde ortalama 300 kg yemeğe ve 160 lt suya ihtiyaç duyuyor.

Bir fil suyun kokusunu 19 km öteden alabiliyor.

Filler insanları kadın ve erkek olarak ayırt edebiliyor.